5 Şubat 2025

Kütahya Eğitim Haberleri – Güncel Eğitim Gelişmeleri

Güncel Eğitimle Ekonomiden Spora, Teknolojiden Magazinde Her Şey Burada! En Doğru Kaynaktan Kütahya’nın Nabzı

Depremde günde ortalama 40 cenaze yıkayan gassaldan tüyler ürperten sözler

Diyarbakır'da gassal olarak görev yapan Abdulkadir Yüksel, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde günde ortalama 40 ceset yıkadığını belirterek, "Manevi bir koku vardı, buna şahit olduk" dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 2 yıl geçti. Depremlerden etkilenen 11 kent arasında olan Diyarbakır’da 6 bina yıkılmış, 413 kişi hayatını kaybetmişti. Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı Mezarlık ve Cenaze Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde gassal olarak çalışan Abdulkadir Yüksel, depremde 24 saat kesintisiz hizmet verdiğini, cenazelerin yüzde 80’inini yıkadığını söyledi.

Enkaz altında 4, 5, 10, 14 gün kalan cenazeler olduğunu belirten Yüksel, günde 35-40 kadar cenaze yıkadığını ifade etti. Yüksel, “Buraya gelen cenazeler parçalanmış şekilde geliyordu. Gözleri çıkan, ikiye bölünen cenazeler vardı. Buraya farklı farklı cenazeler geliyordu. Bu tür cenazelerin teyemmümle yıkanması lazım. Çünkü 6-7-8 parça olmuş. Vicdanen rahat olmadığım için bütün cenazeleri su ile yıkadım. Dini vecibe ne varsa hepsini yaptım” dedi.

“GÜLEN CENAZE VARDI”

Yüksel, şöyle konuştu: “Gülen cenaze vardı. Baktığında bayağı gülüyordu. Farklı farklı cenazeler vardı. Bunların içerisinde bir tanesine şahit oldum. Elini yıkadığım zaman eli kapalıydı. Elini ne kadar açıyordum o kadar kapanıyordu. Kelime-i Şehadet’le beraber eli tekrar tekrar kapanıyordu. Bayan gassal arkadaşımızla beraber çalışıyorduk. Depremde bayan cenazesi 6-7 gün enkaz altında kalmıştı. Akşama doğruydu, kapıda bekledik cenaze geldi. İçeri aldık, bayan gassal arkadaşımız yıkamaya başladı. Yıkamaya başladığı zaman ben de dışarıda duruyordum. Birden misk kokusu, anlatılmaz bir koku içeriden dışarı geliyor. Bir arkadaşım yanımdaydı. Ona bu güzel kokuyu nereden getirdiğini soracaktım ki bir baktım o koku içeriden geliyor. Kapıyı açar açmaz gassal arkadaşım oturmuş ağlıyor. Niye ağladığını sordum. ‘Görüyorsun bu cenazeden ne kadar su döküyorsam o kadar misk, gül kokusu geliyor.’ Şu bulunduğumuz yerde koku içeride kaldı. Manevi bir koku vardı, buna şahit olduk. O bayanı araştırdık. Meğer o bayan Allah rızası için Kur’an kursunda çocuklara karşılıksız ders veriyormuş.”

“CENAZELERİN İÇİNDEN İNŞAAT TUĞLALARI ÇIKARDIM”

Farklı cenazelerin olduğunu kaydeden Yüksel, “Kefen ve naylon hazırlıyorlardı. Cesetler paramparça olmuş. Onları toparlıyordum naylon içine, ondan sonra pamuk, pamuktan sonra tekrar naylon, sonra kefen. Çünkü kefene kan bulaşmaması lazım. Ondan sonra defne gönderiyorduk. Bazı cenazelerin içinden inşaat tuğlaları çıkartıyordum. Gassalık kolay bir iş değil. Takriben 20 yıldır cenaze yıkıyorum” ifadelerini kullandı.